Beslenmeye bağlı olarak serotonin ve dopamin üzere nörotransmitterlerin üretiminin yetersiz olmasının depresyon ve anksiyete riskini artırabileceğine dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Birçok yeme bozukluğu genellikle düşük benlik hürmeti, özgüven sorunu, depresyon ve anksiyete ile birlikte görülür.” dedi. sağlıklı beslenme alışkanlıkları ruh halini dengeleyebileceğini de lisana getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, özellikle Omega-3, kompleks karbonhidratlar ve yeşil yapraklı sebzelerin beyin sıhhatini desteklediğini, öte yandan şekerli ve işlenmiş besinlerin ruhsal dalgalanmalara neden olabildiğini vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, beslenme alışkanlıkları ve ruh sıhhati münasebeti hakkında açıklamalarda bulundu.
Vitamin ve mineraller beyin sıhhati için hayati değere sahip!
Beslenme ve ruh sıhhatinin birbiri üzerinde değerli tesirleri olabileceğini lisana getiren Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Beslenme açısından ele aldığımızda, vitamin ve minerallerin kâfi seviyede alınmasının beyin sıhhati için hayati değere sahip olduğunu vurgulamalıyız.” dedi.
Vücudumuzdaki besinlerin beyin işlevleri için gereken güç ve yapı taşlarını sağladığını aktaran Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bu enerjiyi sağlayacak kaynak kâfi olmadığında serotonin, dopamin üzere memnunluk ve motivasyonla bağlı nörotransmitterlerin üretimi olumsuz etkilenir. Hasebiyle yetersiz ve istikrarsız beslenme sonucunda depresyon ve anksiyete üzere psikiyatrik hastalık riskleri artabilir.” ikazını yaptı.
Öte yandan psikiyatrik hastalıkların beslenme alışkanlıklarını ve iştahı etkileyebileceğinin de altını çizen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, yalnızca yeme bozukluğunda değil, duygudurum bozuklukları, psikotik bozukluklar, bağımlılık ve çeşitli psikopatolojilerde yeme davranışında denetimsiz bir artış yahut azalma görülebileceğini aktardı.
Beslenme bozuklukları farklı ruhsal sıkıntılara neden olabilir!
Beslenme bozukluklarının, hem fizikî hem de ruhsal meselelerle yakından bağlantılı olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, şunları söyledi:
“Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu üzere durumlar, ekseriyetle düşük benlik hürmeti, özgüven sorunu, depresyon ve anksiyete ile birlikte görülür. Bu bozukluklar, bilhassa yeme atakları sonrasında bireyde ağır suçluluk, denetim kaybı hisleri ve toplumsal izolasyona yol açabilir. Bireyin bu durumu kendi usulleriyle denetim altına alma gayreti sonucunda ortaya çıkan yetersiz beslenme de beyin işlevlerini olumsuz etkileyerek konsantrasyon meseleleri, ruhsal dalgalanmalar ve güç eksikliğine neden olabilir.”
Yeme alışkanlıklarımızı değiştirerek ruh sıhhatimizi güzelleştirebilir miyiz?
Yeme alışkanlıklarımızı değiştirerek ruh sıhhatimizi güzelleştirmenin mümkün olabileceğini söz eden Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal “Ancak ilk adım olağanın dışına çıkan yeme davranışının nedenlerini anlamak olmalı. Her ruhsal problemde olduğu üzere değişim için öncelikle farkındalık gerekir.” dedi.
Omega-3 yağ asitleri açısından varlıklı olan balık tüketiminin, depresyon riskini azaltabileceğini de kelamlarına ekleyen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Tam tahıllar ve baklagiller gibi kompleks karbonhidratlar, güç düzeylerini ve ruh halini istikrarda fiyat. Yeşil yapraklı sebzeler, beyin sıhhati için gerekli olan folik asit açısından zengindir. Şekerli ve işlenmiş besinlerin azaltılması, ani ruhsal iniş çıkışları önleyebilir. Ayrıyeten, tertipli öğünler ve sağlıklı atıştırmalıklar kan şekeri dalgalanmalarını önleyerek enerjiyi ve ruh halini istikrarda tutabilir.” halinde konuştu.
Beslenme sistemindeki değişikliklerin tesiri uzun vadeli…
Psikolojik meseleleri olan bireylerin beslenme nizamında dikkat etmesi gerekenlere de değinen Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, “Bireyin duygusal açıdan tetiklendiği durumları fark etmesi ve o anlarda değişen davranışlarını bilhassa de yemekle alakasını gözlemlemesi kelam konusu davranışı üzerindeki denetimini arttırabilir.” dedi.
Hayatında birçok manada dengeyi sağlamaya çalışan bir bireyin öğün atlamamaya ihtimam göstererek tertipli beslenmesinin kıymetli olduğunu vurgulayan Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kan şekerini denetim etmek üzere şeker tüketimini azaltmak da güç düzeyinde dengeyi sağlayacaktır. Mikrobiyota dostu beslenme yani beyin-bağırsak münasebetinde hem bağışıklığı hem ruh sıhhatini korumak üzere probiyotikler ve lifli besinler açısından varlıklı yiyecekler tüketmek bağırsak sıhhatini destekleyerek ruhsal durumu güzelleştirebilir. B12 ve D vitamini düzeylerinin düşüklüğü de ruhsal hastalıklar üzerinde etken olabileceği için tertipli denetimler yaptırarak gerektiğinde doktor eşliğinde takviye alınabilir. Konsantrasyon sıkıntıları ve ruh hali değişimlerinde tesiri olduğu bilinen dehidrasyondan kaçınmak için ise kâfi su tüketimi de ihmal edilmemeli.
Beslenme tertibindeki değişikliklerin uzun vadeli bir tesiri olduğunu unutmamak gerekir. Sırf belirtileri gidermek yerine davranışın arkasındaki etmenleri anlamaya çalışmak için profesyonel ruhsal takviye almak da önemli.”
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
